MAN’ın 50 yıllık elektrikli otobüs tecrübesi
Küreselleşen dünya ile birlikte çevreci ve sürdürülebilir teknolojilere olan ihtiyaç da arttı. Bunu gören birçok firma günümüzde elektrikli araçlara yönelmiş durumda. Oysa, ticari araçların güçlü ve köklü markası MAN, yarım asır önce bunu öngörerek, insana ve çevreye katkı hedefiyle ilk elektrikli otobüsü üretti. Şehir içi yollarda hava kirliliği ve gürültü ile mücadeleye olumlu katkı sunmak amacıyla üretilen 750 HO-M10 E model ilk elektrikli otobüsün tanıtımı da 1970 yılında Münih tesisinde yapıldı. Büyük yankı uyandıran tanıtımın ardından ilk prototip, kapsamlı fabrika testlerinin ardından Ocak 1971’de yıl boyunca bir dizi testten geçirilmesi için Koblenz’de bir ulaştırma firmasına teslim edildi. 99 yolcu kapasitesi ve 50 kilometrelik menzili ile buradaki düzenli servis hizmetinde önemli bir arıza yapmayan elektrikli otobüs, hiç egzoz emisyonu olmaksızın yaklaşık 6.000 kilometre yol yaptı. Römorka yerleştirilmiş batarya ile 2-3 saatlik sürüş imkanı sunan ve değiştirme istasyonundaki yedek römork değişimi ile sürekli çalışması sağlanan otobüsün bataryası ise, elektrik talebinin az ve ucuz olduğu saatlerde şarj edildi.
Olimpiyat şampiyonları MAN elektrikli otobüsleri ile seyahat ettiler
Dönemin en önemli üretimlerinden biri olan MAN’ın elektrikli otobüsleri 1972 yılında düzenlenen Münih Olimpiyatları’nda da zirvedeki atletlerin taşımasında kullanıldı. Şampiyon atletler Olimpiyat Parkı ve Olimpiyat Köyü arasında iki elektrikli ve sekiz doğalgazlı MAN otobüsleri ile taşındı. 15 Ekim 1974’te MAN ilk yeni bataryalı-elektrikli otobüslerini Mönchengladbach şehrine teslim etti. Yıllar içinde geliştirilerek, kapasiteleri yüzde 50 artırılmış batarya üniteleri ile yenilenmiş ve otomatik değiştirilen römork modülü sayesinde 80 kilometrelik menzille ulaşan otobüsler daha sonra da Dusseldorf – Frankfurt am Main şehirleri arasında kullanıldı. Çevreye duyarlı ve yenilikçi araç üretiminde sadece elektrikli otobüslerle sınırlı kalmayan MAN, uzun yıllar boyunca etkin dizel motorların yanı sıra hibrid tahrik sistemleri ve doğalgazla çalışan motorları da hizmete sunarak, farkını ortaya koydu. 1970’lerden beri hibrid köprüleme teknolojisi üzerinde araştırmalar yapan firmanın, emisyonsuz ulaşımın ilk adımı olarak, görülen hibrid otobüsleri Lion’s City Hybrid ve MAN EfficientHybrid otobüsleri bugün şehir içi ulaşımda en çok tercih edilen modeller arasında yer alıyor.
Üstün teknoloji ve akılcı tasarım görenleri hayran bırakıyor
Elektrikli otobüs üretimindeki yarım asırlık tecrübesini üstün teknoloji ve akılcı tasarımla birleştiren MAN Truck & Bus, elektrikli otobüsü Lion’s City E ile bu alanda yeni bir çığır açtı. 12 ve 18 metrelik versiyonları bulunan ve lansmanı da 2018 IAA fuarında yapılan Lion’s City E, akılcı tasarımı ve üst düzey teknolojisi ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Lion’s City E, iyi düşünülmüş genel konseptinin yanı sıra hücre ve batarya teknolojisiyle toplu taşıma operatörlerinin e-mobilite dünyasına girişlerinin de önünü açıyor.
2020 İF Tasarım Ödülü ile yeni yıla giren Lion’s City E, uluslararası tasarım yarışması Automotive Brand Contest (Otomotiv Marka Yarışması) Ticari Araçlar kategorisinde ‘Tasarım Ödülü’ne layık görüldü. German Design Council (Alman Tasarım Konseyi) tarafından her yıl olağanüstü ürün ve iletişim tasarımı için verilen ödüller, dünyanın tasarım alanındaki en prestijli organizasyonlarından biri olarak, kabul ediliyor. Gazeteci, tasarım ve iletişim uzmanlarından oluşan ödül jürisi yaptığı Lion’s City E, değerlendirmesinde; otobüsün tamamen elektrikli olmasının yanı sıra şehir manzarasına dinamik yeni bir tarz kazandıran şık Smart Edge tasarımı, modele özel tasarım aksamı, elektrikli tahrik sistemi, yüksek kaliteli keskin yanal hatlı dış tasarımı, şık ve iyi oranlanmış tavan yapısı, arka kısmında motor kulesinin atılmasıyla kazanılmış keyifli, aydınlık oturma alanı, ağırlığı azaltan yeni malzemeler, otobüse kendi tarzını veren dinamik, zamansız hatlar, bölümlere ayrılmış dış yüzey, renk, döşeme, aydınlatma konsepti, engellilerin erişebileceği iç mekânı ve ergonomik sürücü kokpiti fonksiyonlarına dikkat çekti.
“Ödül, elektrikli otobüs tasarımımızın ne kadar iyi karşılandığını gösteriyor”
Ödülü kazanmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getiren MAN Truck & Bus Otobüs İş Birimi Başkanı Rudi Kuchta, “Automotive Brand Contest, otomotiv markaları için tek tarafsız uluslararası tasarım yarışmasıdır ve rekabette sıkıdır. Bu da ödülü bizim için daha da memnun edici hale getiriyor. Ödül ayrıca elektrikli otobüs tasarımımızın ne kadar iyi karşılandığını da gösteriyor. Bu ödülün arkasında ise son birkaç yıldır büyük işler yapan motivasyonu yüksek bir ekip bulunuyor” dedi. Otobüsün ihtiyaç duyduğu enerji miktarı hakkında da bilgi veren Rudi Kuchta, şunları söyledi: “Lion’s City E’nin 12 metrelik versiyonu 88, 18 metrelik versiyonda ise maksimum 120 yolcu alabiliyor. Tamamen elektrikle çalışan güç aktarma sistemi tek otobüste 160 kW’dan maksimum 240 kW’a kadar güç üretebiliyor. Körüklü otobüste ise bu rakam 320 kW ile 480 kW arasında değişiyor. Bunun için gerekli enerji, tek otobüste 480 kW ve 18 metrelik versiyonda da 640 kW kurulu kapasite ile modüler bataryalardan sağlanıyor. Lion’s City E, bataryaları servis ömrü boyunca güvenilir bir şekilde 200 km menzile, elverişli koşullarda ise 280 km’ye kadar ulaşabiliyor.”
“Yeni şehir otobüsü, neslinin çığır açan bir e-mobilite tasarımı”
Otobüs Tasarım Başkan Yardımcılığını yürüten, MAN ve NEOPLAN markalarının otobüs tasarımından sorumlu Stephan Schönherr de “Tasarımcılarımız, yeni şehir otobüsü neslinin her zaman iyi düşünülmüş konseptini alarak, çığır açan bir e-mobilite tasarımı geliştirdiler. Bu tamamen kendisine has tasarımı olan ancak yeni MAN Lion’s City ailesinin üyesi olduğu hemen anlaşılan bir elektrikli otobüs. Automotive Brand Contest’te alınan bu ödülün yanı sıra 2020 İF Tasarım Ödülü ve diğer alınan ödüller, ekibimizin yaptığı büyük çalışmayı etkileyici bir şekilde onaylıyor. Günümüzün ve geleceğin kent taşımacılığı ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tasarlanan otobüslerin aynı zamanda çekici görünmeleri gerektiğine dair düşüncemizin de altını çiziyor” diye konuştu.