Mercedes-AMG GT Black Series tanıtıldı
Bugüne kadar seri üretimde sunulan en güçlü AMG V8 motor, en etkileyici tasarım, en gelişmiş aerodinami, en iyi sürüş dinamikleri. Mercedes-AMG, yeni Mercedes-AMG GT Black Series’i geliştirirken sahip olduğu tüm bilgi birikimi ve deneyimi ortaya koyuyor. Yeni süper spor otomobil, markanın motorsporlarındaki geçmişini ve uzun yıllara dayanan otomobil geliştirme deneyimini bünyesinde barındırıyor. Ortaya ise 730 BG (537 kW) güce sahip bir V8 motor, etkin bir aerodinamik gövde ve heyecan uyandıran bir tasarıma sahip benzersiz bir otomobil çıkıyor.
Black Series, 2006 yılından bu yana Mercedes-AMG’de çok özel otomobilleri temsil ediyor. Bu, ödün vermeyen sportif yapı, etkileyici tasarım ve motorsporlarından seri üretime aktarılan teknoloji anlamına geliyor. Black Series, özel ve nadir otomobil anlamına geliyor. Black Series modelleri koleksiyoncuların garajlarında saklamak için üretilmiyor. Bir yol otomobili olarak geliştirilse de yüksek performanslı pist kullanımını destekliyor. Bu gelenekten doğan AMG GT Black Series, seri üretim bir Mercedes-AMG için imal edilmiş en güçlü AMG V8 motoruyla yollara çıkıyor.
Mercedes-AMG mühendisleri başarısı kanıtlanmış 4.0 litrelik Biturbo motoru kapsamlı bir şekilde elden geçirdi ve güç karakteristiği veya tork üretimi gibi nitelikleri çok daha iyi bir seviyeye taşıdı. AMG GT ailesinin bugüne kadarki üyelerininkinden bile daha fazla güç, çok hassas gaz tepkileri ve yüksek devir çevirme istekliliği olmak üzere kesin bir hedef belirlendi ve uygulandı.
Farklı tasarımlarıyla V8 motorlar
Mühendisler bir V8 motoru geliştirirken belli oranda bir özgürlüğe sahip oluyor. Bu, motorun karakteristiğini belirliyor. V8 motorlarda yaygın olarak iki tip uygulanıyor. Bunlardan biri AMG’nin de bugüne kadar tüm motorlarında uyguladığı ve her bir silindir sırasındaki krank pimlerinin birbirine 90 derece açıyla durduğu “Cross-Plane”. Diğeri ise tüm krank pimlerinin 180 derece açıyla birbirinin üzerine binerek dengelendiği “Flat Plane”.
Önden bir Cross-Plane krank miline bakıldığında ismini aldığı çarpı görülebiliyor. Bu yapının avantajı yüksek çalışma karakteri ve alt devirlerden itibaren yüksek tork üretimi sunuyor olması. Ve bir diğer önemli özellik ise karakteristik V8 sesi. AMG mühendisleri, hacmi ve buna bağlı olarak güç potansiyelini tam anlamıyla kullanabilmek için 4,0 litrelik V8 Biturbo motorun egzoz tarafını motorun iki silindir sırasının içine; “V”ye yönlendirdi.
Daha fazla güç için eşit salınımlı gaz çıkışları
Performansı artırmanın bir başka yolu, düz bir krank mili kullanmak. Flat Plane V8 motorda krank mili sıralı dört silindirli bir motordakine benziyor, ancak iki piston kolu bağlandığından çok daha geniş bir krank pimi bulunuyor. Flat Plane V8’de ateşleme 1-8-2-7 4-5-3-6 sıralamasıyla bir silindir sırasından diğerine atlayarak devam ediyor ve bu da gaz tepkimesini daha da iyileştiriyor. Bu, egzoz ve emme sisteminde eşit şekilde titreşen gaz çıkışları oluşturuyor ve bunların rezonansları performansı arttırmak için kullanılabiliyor. Bu uygulama çok daha istekli gaz tepkileri ile önemli bir avantaj daha sunuyor.
Mercedes-AMG’nin en güçlü seri üretim V8 motoru
Aslında GT Black Series’teki yeni motor, kuru karter yağlamalı AMG 4,0 litrelik V8 Biturbo motora dayanıyor ancak çok sayıda değişiklik nedeniyle şirket içinde M178 LS2 kodu ile anılıyor. Bu motor 6.700-6.900 d/d aralığında 730 BG (537 kW) güç ve 2.000-6.000 d/d aralığında 800 Nm tork üretiyor. Yeni eksantrik milleri ve yeni egzoz manifoldları, yeni ateşleme düzenine uyarlanırken böylece gaz tepkileri daha da iyileşiyor.
Tıpkı AMG GT 4-Kapı Coupe’nin en üst versiyonunda olduğu gibi Twin-Scroll turbo beslemeler sürtünme önleyici rulmanlara sahip ve bu onların tepkilerini iyileştiriyor. Ayrıca Black Series’te turbolarda daha büyük paller bulunuyor. Böylece iki turbo saatte toplam 1.100 kg hava basabiliyor. Doğrudan bir karşılaştırma yapmak gerekirse AMG GT R’de turbolar saatte 900 kg hava basıyor. Sürekli 7.000 d/d risk teşkil etmiyor ve maksimum devir sayısı 7.200 d/d ile elektronik olarak sınırlandırılıyor. İki adet intercooler ise havanın her daim ideal ısıda olmasını sağlıyor. Yeni motor siyah motor kapağı ile farkını görselliğine yansıtıyor.
9 saniyenin altında 0’dan 200 km/s’ye
Motor yeni AMG GT Black Series’e tamamen özgün bir karakter kazandırıyor. Sadece üstün bir performans sunmakla kalmayan motor aynı zamanda sesiyle de büyülüyor. Doğal olarak ortaya hayranlık uyandıran performans değerleri çıkıyor. 0’dan 100 km/s hıza sadece 3,2 saniyede ulaşan sporcu 9 saniyeden daha kısa bir sürede 0’dan 200 km/s hıza ulaşıyor. Maksimum hız ise 325 km/s.
Optimize edilen AMG SPEEDSHIFT DCT 7G şanzıman
Motorun gücünü yedi kademeli çift kavramalı AMG SPEEDSHIFT DCT 7G şanzıman ile arka aksa iletiyor. Şanzıman tüm AMG GT modellerinde olduğu gibi ideal ağırlık dağılımı için Transaxle şeklinde arka aksta konumlandırılıyor. Şanzıman, AMG GT Black Series için optimize edilerek daha yüksek olan 800 Nm torka uyarlandı. Vites değiştirme noktaları ve hızı optimize edilerek pist kullanımı için daha uygun hale getirildi.
Daha hassas gaz pedalı tepkileri, daha çabuk yanıt veren motor, şanzıman programı, vites değişimleri ve ilk kalkış karakteristiği dahil olmak üzere tamamen farklı bir sürüş karakteri sunuyor. Daha yüksek kalkış devri, daha hassas çalışan patinaj önleme sistemi ve yarış lastikleri sayesinde Race-Start performansı çok daha etkileyici. Ayrıca şanzıman soğutması artan gereksinimlere uyarlandı ve şanzıman oranları optimize edildi.
Motor ve şanzıman arasındaki bağlantı, tork tüpü ile sağlanıyor. Karbondan üretilen tork tüpü sadece 13,9 kg ağırlığa sahip ve AMG GT’de kullanılan alüminyum örneğe göre yüzde 40 daha hafif. Tork tüpü, motor ve Transaxle aktarma organı içindeki şanzıman arasında son derece esnek ve burulmaya karşı rijit bir bağlantı oluşturuyor. Sadece dinamik bir aktarma oluşturmakla kalmayan tork tüpü aynı zamanda ağırlık dağılımına katkıda bulunuyor. Güç iletimini yapan mil de karbondan üretiliyor.
Üstün sürüş özellikleri için gelişmiş aerodinamik yapı
Gelişmiş aerodinamik yapı üstün sürüş dinamiklerine ve hızlı tur zamanlarına katkı sağlıyor. Tıpkı AMG GT R ve AMG GT R PRO örneğinde olduğu gibi aerodinami uzmanları ve tasarımcılar yakın iş birliği içinde çalıştı. AMG GT3 ve AMG GT4 yarış araçlarına olan optik ve teknik yakınlık her zamankinden daha güçlü. Söz konusu yakınlık doğrudan AMG GT3 yarış otomobilinden transfer edilen yeni ve daha büyük hava girişiyle başlıyor. Radyatör ızgarasında koyu krom dikmeler bulunuyor. Çamurluk soğutucuları doğrudan merkezi hava girişinden aktığı için ön tampondaki iki ek dış hava girişi devreden çıkıyor. Hilal şeklindeki kanatçıklar hava akışını optimize ediyor, ön akstaki bastırma kuvvetini arttırıyor ve aynı zamanda fren soğutmasını da iyileştiriyor. Hava perdeleri akışı tekerleğe yönlendirirken, lastiklerin önündeki kanatçıklarla birlikte sürtünme katsayısı düşüyor ve yere basma kuvveti arttırılıyor. Böylece yeni tasarım dili maksimum soğutma havası verimliliği ile daha düşük hava direnci ve arttırılmış yere basma kuvvetini birleştiriyor.
Karbon ön tampon altı eklentisi iki aşamada “Sokak” ve “Yarış” (Yarış modu sadece pist kullanımı için) olmak üzere manuel olarak ayarlanabiliyor ve böylece farklı kullanım koşullarına uyarlanabiliyor. Yarış modunda aracın ön bölümünün altında öne doğru uzayan ters kanat şeklinde bir difüzör oluşuyor. Sürüş hızına bağlı olarak bu bölüm artan rüzgâr basıncının etkisiyle daha da ileri çıkarak gövde altındaki hava akış hızını artırıyor ve “Venturi Etkisi”ni oluşturarak aracın burun kısmını yola doğru baskılayarak ön aksın bastırma kuvvetini artırıyor. Black Series bu sayede daha yüksek viraj hızlarına ulaşıyor ve daha yüksek iz sadakati sergiliyor. Otomobil hızlı virajlarda yüksek yanal tutunma limitleri sunarken direksiyon sistemi net bir geri bildirim ile cevap veriyor ve her zaman kontrol edilmesi kolay bir sürüş sunuyor. Ön difüzörün “Yarış” konumunda olduğu durumlarda yeni arka spoyler ile arka akstaki yere bastırma kuvveti daha da artırılabiliyor.
İki büyük hava tahliye ızgarasına sahip motor kaputu aerodinamik performansı artırıyor
İki adet büyük hava tahliye ızgarasına sahip karbon motor kaputu doğrudan motorsporlarından transfer edilen bir uygulama. Büyük tahliye kanalları eğimli radyatör panelinden çıkan sıcak havayı motor bölmesinden dışarı tahliye ediyor ve aynı zamanda toplam yere basma kuvvetini artırıyor. Eşzamanlı olarak hava direnci düşüyor ve motor soğutması için hava kütle akışı optimize ediliyor. Ayrıca hava sütunlarının yanından yan cam boyunca arka tarafa yönlendiriliyor ve hava burada arka spoylerin verimliliğine katkı sağlıyor. Karbon ön çamurluklara entegre edilen gövde rengindeki beş çıtalı hava çıkış kanalları hem çamurluk içindeki havayı tahliye ediyor hem de ön aksın yere basma kuvvetini arttırıyor. Aracın yan tarafındaki hava akımı karbon yan marşpiye ile optimize ediliyor. Arka aks frenleri yan marşpiye kaplamalarına entegre edilen havalandırma kanallarıyla soğutuluyor.
İki katlı arka spoyler konsepti
Arkadan bakıldığında heybetli difüzörüyle yeni arka tampon, sağda ve solda olmak üzere iki adet yuvarlak egzoz çıkışı, yanlardaki çamurluk hava tahliyesi kanalları ve yenilikçi spoyler konsepti dikkat çekiyor. İki kanatlı karbon spoyler mekanik olarak ayarlanabiliyor. İkinci alt kanat önden gelen havayı çok iyi karşıladığından daha küçük ve dar bir tasarıma sahip. Mat siyah renginde karbon kanat destekleri de aerodinamik verimliliğe katkı sağlıyor.
Üstteki aktif kanat sürüş koşuluna ve seçilen AMG DYNAMICS moduna bağlı olarak elektronik olarak 20 derecelik bir açıyla ayarlanıyor ve dikey ve yanal dinamizmini iyileştiriyor. Alçak pozisyonda rüzgâr sürtünmesini azaltan spoyler otomobilin maksimum hıza daha çabuk ulaşmasına yardımcı oluyor. Daha dik konumda arka akstaki yere basma kuvvetini artırarak fren performansı ile viraj performansını iyileştiriyor.
Basic, Advanced, Pro veya Master olmak üzere seçilen AMG DYNAMICS sürüş moduna bağlı olarak aktif kanat farklı ayarlanıyor. Örneğin Master sürüş modunda aktif kanat 250 km/s hıza kadar açık duruyor ve 250 km/s’den sonra rüzgâr sürtünmesini azaltarak maksimum hıza daha kısa sürede ulaşmak adına kapanıyor. Ancak sürücünün sert bir fren manevrasında veya viraja girmesiyle aktif kanat tekrar açılarak yere basma kuvvetini artırıyor ve böylece fren veya viraj performansını destekliyor. Sürücü ayrıca aktif kanadı orta konsoldaki bir düğme yardımıyla manuel olarak açıp kapatabiliyor.
Gövde altı neredeyse tamamen kaplı
Gelişmiş aerodinamik mimari kapsamında sadece üst gövdede değil alt gövdede de önlemler alınıyor. Aracın altı neredeyse tamamen kaplanıyor. Bu sayede aerodinamik verimlilik artarken aynı zamanda ısı tahliyesi de gerçekleşiyor. Alt panellerin tasarımındaki hava iletim öğeleri havayı doğrudan arka difüzöre iletiyor ve yere basma kuvvetine yardımcı oluyor. Alınan önlemlerin tamamı yeni arka spoyler konsepti ile uyum içinde çalışarak birbirini tamamlıyor. Tüm bu önlemler 250 km/s hızda 400 kg’ın üzerinde bir yere basma kuvveti oluşturuyor.
Gözün gördüğü her noktada hafif ve sağlam karbon malzemeler
Etkileyici sürüş dinamikleri ve performans için mühendisler ve tasarımcılar ağırlığı azaltacak birçok önlem aldı. Örneğin ortası alçak karbon tavan ve küçük ve ince spoyleriyle karbon bagaj kapağı söz konusu önlemlerin bazıları. Önlemler, ince arka cam ve özel alaşımlı ön cam ile devam ediyor. Karbon fiber sargılı şanzıman taşıyıcısı da Black Series’e özel bir ekipman. Otomobilin önünde, altında, arkasında ve şaft tünelinde uygulanan karbon desteklerle hafif alüminyum iskelet güçlendiriliyor ve gövde rijitliğini artırıyor. Artan gövde rijitliği Black Series’in sürüş dinamiklerine katkı sağlıyor. Motorun altındaki karbon panel ile entegre alüminyum ön taşıyıcı birbirine bağlanıyor. Bu uygulama tüm ön düzeni ve direksiyon sistemini daha rijit yapıyor ve bu da direksiyon hassasiyeti ile ön aksın daha stabil olmasını sağlıyor.
Ağırlık önlemleri beyaz yazılı siyah fren kaliperlerine sahip yüksek performanslı seramik alaşım fren sistemi ile devam ediyor. Özel fren diskleri, fren balataları ve daha da geliştirilen soğutma sistemi; güçlü, kaçırma yapmayan ve dozlanması kolay bir fren sistemini beraberinde getiriyor. Standart olarak sunulan hafif alaşım jantlar da ağırlık önlemlerine katkı sağlıyor.
Adaptif ayarlanabilir amortisörlü AMG coil-over süspansiyon
Çift salıncaklı mimari sağlam ve rijit bir yapıya katkı sağlıyor. Bu sayede sistem yüksek hızlı virajlarda sürücüye daha fazla geri bildirimde bulunurken aynı zamanda viraj limitlerini da daha yukarıya taşıyor. Ön ve arka akstaki salıncaklar, direksiyon mafsalları ve aks taşıyıcıları, esnemeyen kütleleri azaltmak için tamamen dövme alüminyumdan üretiliyor. Arka aksın üst ve alt salıncaklarındaki rulmanlar doğrudan motorsporlarından aktarılıyor. Tasarımları gereği hiçbir şekilde esneme yapmadıklarından yanal kuvvetlerde esneme yapmıyorlar. Böylece sistem yüksek hızlı virajlardaki yüklerde de lastiklerin iz ve kamber açılarını korumaya devam ediyor.
AMG GT R’de olduğu gibi Black Series’te de yüksek sönümleme kuvvetleri ile pist kullanımındaki özel gereksinimleri uyarlanan ayarlanabilir bir AMG coilover kit kullanıma sunuluyor. Motorsporlarından aktarılan bu teknoloji kademesiz adaptif ayarlı amortisörler sistemi AMG RIDE CONTROL ile birlikte kullanılıyor. Elektronik kontrollü sistem sürüş, hız ve yol şartlarına bağlı olarak her bir tekerleği bağımsız olarak ayarlıyor. Amortisörler içindeki yeni bağımsız sönümleme ve itme supapları sayesinde ayarlama çok hızlı gerçekleştirilebiliyor. Örneğin fren anında veya virajda sertleştirilen amortisör gövde salınımlarını ciddi oranda azaltıyor. Amortisörün hıza bağlı olarak sürekli uyarlanması yüksek hızlarda bile her zaman yolla mümkün olan en iyi teması garanti ediyor ve böylece sürüş güvenliğine katkıda bulunuyor.
Sürücü AMG DRIVE UNIT veya AMG DYNAMIC SELECT üzerinden “Konfor” “Sport” ve Spor Plus” olmak üzere adaptif amortisörleri o anki sürüş gereksinimine göre ayarlayabiliyor. “Konfor” ve “Sport” trafiğe açık yollarda kullanılmak üzere ayarlanıyor. “Spor” sürüş modunda amortisör geometrisi sertleşiyor ve konfor azalıyor. Bu sürüş modu trafiğe açık yollar dışında pistte de tercih edilebiliyor. “Sport Plus” ise tamamen pist kullanımı için ayarlanan bir sürüş modu. Sistem; Hockenheim gibi bir F1 pisti veya Nürburgring-Nordschleife gibi dalgalı bir pist olmak üzere yol karakteristiğini otomatik olarak algılıyor ve süspansiyon karakteristiğini buna göre ayarlıyor.
Karbon, süspansiyon sisteminde de ağırlığı azaltıyor
Ön aksta hafif karbon çift ayarlı bir torsiyon kolu kullanılıyor. Fabrikadan sert ayarlı (kısa bağlantı) olarak çıkıyor. Arka aksta ise üç ayarlı çelik bir torsiyon kolu kullanılıyor, ancak içi boş tasarım sayesinde yine ağırlık azaltılıyor. Fabrikadan orta ayarlı olarak çıkıyor ve daha sert (daha kısa bağlantı) veya daha yumuşak (daha uzun bağlantı) olmak üzere ayarlanabiliyor. Elektronik kontrollü dinamik motor ve şanzıman bağlantıları, daha çevik, daha hassas bir sürüş ve daha fazla sürüş geri bildirimi için yeniden ayarlandı.
Artırılmış ön ve arka iz genişliği dışında ön ve arka aks için manuel kamber ayarı da pist kullanımına yönelik yürüyen aksam çözümlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Kullanıcı böylece motorsporlarında olduğu gibi daha yüksek kamber değerleri ayarlayabiliyor.
Michelin ile birlikte Black Series için özel Pilot Sport Cup 2 R MO lastikler geliştirildi. Tıpkı motorsporlarında olduğu gibi bu lastik Mercedes-AMG için özel olup iki farklı hamurla sunuluyor. Fabrika çıkışı standart lastik olarak “yumuşak hamur” olarak adlandırılan ve yanaklarında AMG GT Black Series’in siluetinin yer aldığı Michelin Pilot Sport Cup 2 R MO1A sunuluyor. Ayrıca opsiyon olarak daha yüksek ısılarda kullanmak üzere “sert hamur” da tercih edilebiliyor. Michelin Pilot Sport Cup 2 R MO2 AMG Performance Center üzerinden sipariş edilebiliyor ve üzerinde Fransız lastik üreticisinin motorsporları etiketi bulunuyor. Önde 285/35 ZR 19 lastikler 10 J x 19 jantları çevrelerken, arkada 335/30 ZR 20 lastikler 12 J x 20 jantları çevreliyor.
AMG TRACTION CONTROL ile üstün sürüş dinamikleri
Trafiğe kapalı pist kullanımları için sunulan ESP OFF modunda AMG TRACTION CONTROL, sürücüye herhangi bir ESP fren müdahalesi olmaksızın Black Series’in gücünü kullanma imkânı sunuyor. Sistemin destek seviyesi, sürücü ve pist koşullarına bağlı olarak ayarlanabiliyor. AMG TRACTION CONTROL, yeni Black Series için özel olarak ayarlandı ve gücün aktarıldığı arka akstaki patinaj seviyesini dokuz kademede ayarlama imkânı sunuyor. GT3 yarış otomobilinde olduğu gibi kontrol ESP müdahalesi olmadan tamamen motor elektroniği ile sağlanıyor.
Sürücü istediği ayarı vites konsolunda bulunan ve yarış eldiveniyle de kullanılabilecek şekilde tasarlanan düğme üzerinden yapabiliyor. Seçilen ayar seviyesine bağlı olarak arka aksta daha fazla veya daha az patinaja izin veriliyor. Islak zeminde kullanmak üzere programlanan birinci kademe yüksek güvenlik limitleri sunuyor. Dokuzuncu kademe ise arka aks tekerleklerinin özgürce patinaj yapmasına izin veriyor. Seçilen kademe gösterge panelinde gösteriliyor.
Sistem, bir sürtünme katsayısı değerlendiricisi ve diğer verilerin bir kontrol ünitesi tarafından saniyenin kesirleri içinde işlenmesiyle çalışıyor. AMG TRACTION CONTROL seçilen kademeye bağlı olarak arka aks lastiklerinin patinaj oranını hesaplıyor ve ayarlıyor. Hızlanma anında arka aks lastiklerinin patinaj oranının belirlenen değer sınırına ulaşmasıyla çekiş kontrol sistemi motor elektroniği üzerinden lastiğin daha fazla patinaj yapmaması için gerekli ayarlamayı yapıyor. Sadece motorun tork üretimini ayarlamakla kalmayan sistem aynı zamanda elektronik diferansiyel kilidini de ayarlıyor.
Turuncu ile özel bir kontrast
İç mekân konsepti AMG GT Black Series’in ürün gamı içindeki konumunu vurguluyor. Özel Napa deri, siyah renkli sportif DINAMICA mikrofiber ve turuncu kontrast dikişlerle kombine ediliyor. Ön konsol ve tutma kolları yerine çekme halkaları ile donatılan yeni hafif kapı panelleri siyah DINAMICA mikrofiber ile kaplanıyor. Turuncu dikişler, mat siyah dekoratif süslemeler Gece Paketi ile iç mekân kaliteli, sportif ve modern bir görünüm sergiliyor. AMG’nin yarış tipi karbon koltukları hafif yapı ile gelişmiş yan desteği aynı potada eritiyor. Ayrıca opsiyon olarak gri kontrast dikişler de sunuluyor.
AMG’ye özgü detaylara sahip gösterge paneli
AMG GT Black Serisi, sürücünün önünde 12,3 inçlik gösterge paneli ve orta konsolda 10.25 inçlik multimedya ekranı olmak üzere AMG GT ailesiyle aynı tamamen dijital ekranlarla donatılıyor. Gösterge paneli “Klasik”, “Sportif” veya “Süper Spor” olmak üzere AMG’ye özgü üç farklı ekran tasarımı kullanıma sunuyor. Merkezi devir saatine sahip “Süper Spor” görünümünde, örneğin manuel vites modunda “Shiftlight” adı verilen vites değiştirme göstergesi gibi kapsamlı ek bilgiler gösteriliyor. Multimedya ekranındaki görselleştirmeler, sürüş yardımcıları, araç ve iletişim sistemlerinin animasyonlu gösterimleri de dahil olmak üzere diğer araç işlevlerini canlandırıyor.
Sadece dokunma mesafesi uzaklıkta: Orta konsol ekran düğmeleri
V şeklindeki orta konsoldaki yenilikçi renkli ekran düğmeleri, şanzıman, şasi, ESP, egzoz sistemi, arka spoyler ve start-stop fonksiyonlarının ekranı ile kontrolünü birbirine entegre ediyor. TFT teknolojisine sahip ekran tuşlarının işlevleri sezgisel olarak anlaşılabilir sembollerle gösteriliyor ve parmak dokunuşuyla ilgili fonksiyon çalıştırılabiliyor. Hala mekanik bir basınç noktasına sahip oldukları için yarış eldivenleriyle de kullanılabiliyorlar. Ekran düğmeleri, sürüş programlarına ve ses sisteminin ses kontrolüne ait iki adet düğme ile destekleniyor.
Kullanımı kolaylaştıran AMG Performance Direksiyon
AMG Performance Direksiyon da AMG GT ailesinden transfer ediliyor. Direksiyon alt kenarı düz sportif tasarımı ve sezgisel çalışmasıyla dikkat çekiyor. Direksiyon simidi tamamen DINAMICA mikrofiber ile kaplı ve direksiyon simidi üzerinde Black Series yazısı ile AMG logosu bulunuyor. Alüminyum vites değiştirme kulakçıkları vitesleri manuel değiştirme imkânı ve daha sportif bir sürüş deneyimi sunuyor. Entegre dokunmatik kontrol düğmeleri ile gösterge paneli ve multimedya ekranı fonksiyonları yatay ve dikey kaydırma hareketleriyle sezgisel olarak kullanılabiliyor.
Direksiyon üzerindeki döner kumandalı ve entegre ekranlı AMG kumanda tuşları ve iki dikey konumlu, anahtarlı renkli ekran düğmesi de standart olarak sunuluyor. Sağdaki yuvarlak döner düğme üzerinden AMG sürüş programları kontrol edilirken, seçilen ayar ise düğmeye entegre renkli LCD ekranda gösteriliyor. Programlanma özelliğine sahip iki ekran düğmesi ve sol taraftaki ek düğmelerle AMG işlevleri doğrudan direksiyon simidi üzerinden kontrol edilebiliyor. Seçilen fonksiyon, ekran simgesinde gösteriliyor ve sürücü ilgili düğmeyi kullanarak bu fonksiyonu etkinleştirebiliyor. Böylece kullanıcı iki AMG fonksiyonunu bu düğmelere tanımlayarak sadece tek bir dokunuşla bu fonksiyona erişim sağlayabiliyor.
AMG Gece Paketi iç mekân tasarım konsepti de standart olarak sunuluyor. Paket kapsamında; parlak siyah vites değiştirme kulakçıkları, direksiyon kolları, opsiyon olarak sunulan AMG Performance koltukların tokaları ve siyah çelik kapı eşikleri devreye giriyor. Tüm bu detaylar sportifliği daha da ön plana çıkartıyor.
Teknik Özellikler
Motor | 4,0-Litre-V8 Biturbo |
Motor hacmi | 3.982 cc |
Maksimum güç | 730 BG (537 kW),6.700-6.900 d/d |
Maksimum tork | 800 Nm, 2.000-6.000 d/d |
Çekiş tipi | Arkadan itiş |
Şanzıman | AMG SPEEDSHIFT DCT 7G |
Karma Koşullarda Yakıt Tüketimi | 12,8 lt/100 km |
Karma Koşullarda CO2 Emisyon Değeri | 292 gr/km |
Verimlilik Sınıfı | G |
Hızlanma 0-100 km/s | 3,2 sn |
Maksimum hız | 325 km/s |